Kurban ibadeti, kurbanın kesim süresinin sonunda vacip olarak tahakkuk eder. Böyle olması müminler için bir rahmettir. Çünkü, eğer ilk günün sabahında kurbanı kesmek vacip olur, denseydi, bir sebeple birinci gün kurbanını kesemeyen kim- se vacibi terk etmiş ve kusur işlemiş olurdu.
Bununla birlikte kurban, bayramın birinci günü kesilince vacip yerine gelmiş olur. Faziletli olan da budur. Fakat kurbanın bir kimseye vacip olup olmadığını anlayacağımız asıl vakit, kurban bayramının üçüncü günü güneş batmazdan önceki vakittir. Yani kesimin son vakti. Bu vakit Şafiilerde dördüncü günü de içine alır.
Kurban bayramının üçüncü günü güneş batmadan önce zengin olan her mükellef müslümana kurban vacip olur.
Buna göre, bir kimse, bayramın birinci ve ikinci günü fakir iken, üçüncü günü öğleden sonra zengin olsa, kendisine kurban kesmek vacip olur.
Bunun tam tersi de olabilir. Şöyle ki, bir kimse, bayramın ilk iki günü zengin iken, üçün- cü günü güneş batmadan önce kurbanını kes- meden ölse veya fakir konumuna düşse, ondan kurban kesme yükümlülüğü düşer.