Sözlükte “yaklaşmak, Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şey” anlamına gelen kurban, dinî terim olarak, “İbadet maksadıyla, belirli bir vakitte, belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce kesmek.” demektir.
İslâm, “teslim olmak” demektir; yani Kur’an ve sünnetin belirlediği istikametten sapmadan doğru yolda ihlâsla yürümek, Allah ve Resûlü’nün bizden istediklerini Hz. İsmail (a.s) teslimiyetiyle yerine getirmek...
İşte kurban ibadeti, biz müslümanların hayatı Allah için yaşama azim ve gayretinde olduğumuzu gösteren bir sembol, bir işaret olması dolayısıyla son derece önemlidir.
Kurbandan gaye, kalpteki mal, eşya ve dünya sevgisini kesip atmaktır. Bizden asıl istenen iş, nefsin hayvânî sıfatlarını temizlemektir. Kurban bayramını sadece bir et ziyafeti gibi görmek yanlıştır. Kurban bayramında niyet, iman üzere yaşayarak canını yüce Allah’a kurban etmek olmalıdır.KURBANIN ÇEŞİTLERİ
Hüküm yönünden kurban vacip ve nafile olmak üzere iki çeşittir.
Şartlarını taşıyan zengin kimsenin kurban bayramı günlerinde kestiği kurban vaciptir. Ayrıca, adak edilen kurban, haccı temettû ve haccı kıran yapanların şükür için kestiği kurban, hac ve ihram yasaklarını çiğneyenlerin keseceği ceza kurbanları da vaciptir.
Bunların dışında kesilen kurbanlar nafiledir. Fakirin Allah rızası için keseceği kurban, akika ve şükür kurbanları bu kısma girer. Yolcu olan kimseye kurban vacip değildir; fakat keserse sevabını alır. Günümüzdeki yolculuklar önceki zamanlarda olduğu gibi, günlerce sürmediği ve fazla meşakkat bulunmadığı için, kurban bayramı günlerinde imkanı olan zengin, kurban kesmelidir. Kendisi kesemezse, vekalet vererek kestirmelidir.